Nuray Çakır, Yeni Şafak, 23-9-1007
Türkiye Malezya olur mu? Onu bilmem ama Malezya Türkiye olmaz bu ortada. Türkiye olabilmesi için dünyaya döndüğü yüzünü kendi içine, ayak oyunlarına, geleceği ve geçmişi inkar etmeye çevirmesi gerekir. Dünyayla yarışan bir Malezya dönüp Türkiye olmaz.. Peki bizim için önemli sorunun cevabına ya da sorunun ta kendisine gelirsek: Türkiye Malezya olur mu? Hiç fena olmaz.
Doğal güzellikleriyle dünyanın en özel diyarlarından biri olan Malezya 100 ada üzerine kurulu bir okyanus ülkesi olarak eşsiz bir güzelliğe sahip. Adalardan biri med-cezir ile batıp çıktığı için 99+1 ada deniliyor. Özellikle Lankavi adasında yer alan teleferikle zirveye çıkıp baktığınızda görülen adaların manzarası dünyada nadir bir güzelliğe sahip. Bembeyaz kumlar ve denizinin yeşilden maviye dönen rengiyle uçsuz bucaksız sahilleri, tropikal ormanları ve korunan doğal hayatıyla görülmeğe değer bir ülke.
Çok kültürlü bir ülke
1957'de İngiliz Milletler Topluluğu içinde kalması şartı ile bağımsızlığı kabul edilen Malezya krallıkla yönetilmekle beraber çok partili demokratik sisteme dayalı bir konfederasyon. Hepi-topu 50 yıllık bir demokrasisi olmasına rağmen ülkenin refah düzeyine bakıldığında yönetim olgun bir demokrasi anlayışına sahip. Malezya'da halkın yüzde 50.4'ü Malay, yüzde 23.7'ü Çinli, yüzde 11'i yerli, yüzde 7.1'i Hint ve yüzde 7.8'i diğer etnik gruplardan oluşmakta. Malezya'da en önemli din halkın yarıdan fazlasının inandığı Müslümanlık olmakla birlikte ikinci büyük din Budizm. Bu dini inanışlarla birlikte ülkede Hıristiyanlar, Museviler, Hindular, Tao felsefesine inananlar hatta Şamanlara kadar birçok inanca sahip topluluklar var. Bu çok kültürlülük Malezya için bir sorundan çok dünya ile irtibat anlamında büyük bir artı olarak değerlendirilmiş. Malezya'daki bu renklilik ülkemizdeki Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrımcılığı politikalarında olduğu gibi bir probleme dönüşmemiş.
Malezya, Güneydoğu Asya ülkeleri içerisinde yıllık kalkınma oranı en fazla olan ülkelerden biri. Enflasyon düşük, işsizlik sorunu neredeyse yok denecek kadar az. Hatta dünyanın birçok ülkesinden iş gücü göçü alıyor. Gayrisafi milli hasıla 2006 tahminlerine göre kişi başına 13 bin dolara yakın. (yani ülkemizin yaklaşık iki katı).
Gezginlerin liste başı
Dünyanın en büyük ikiz kuleleri Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur daki Petronas kuleleri. İtalyan mimarların yaptığı bir bina olmakla birlikte Malezya hükümeti binanın planını İslam mimarisi ve İslam sembolizmini esas alınarak yaptırmış. Bu mühendislik harikası ikiz kule sadece büyük bir yapı olmaktan çok dünyanın gözünü Malezya'ya çeviren bir sembol olmuş. Her yıl ülke nüfusu kadar yabancı turist Malezya'yı ziyaret ediyor.
Örnek şehirler
Kuala Lumpur'da görülmesi gereken yerlerden biri de Putrajaya. Malezya'nın ikinci başkenti olarak kurulan şehir Kuala Lumpur'un merkezinden bir saat uzaklıkta. Yönetimle ilgili binalar Kuala Lumpur'dan buraya taşınmış. Geniş yolları, İslam, Çin, Hint mimarisinin birlikte uygulandığı ilginç yapılı binalarıyla dünya şehirlerine örnek olabilecek bir yer.
Eğitim seviyesi yüksek
Malezya'da eğitim seviyesi oldukça yüksek. Dünyanın büyük üniversitelerini aratmayacak düzeyde üniversite eğitiminin verildiği okullardan mezun olan öğrenciler dünyanın her yerinde iş ve kariyer yapabilecek bir formasyonla eğitiliyorlar. Başörtüsü sorunu, din, renk, etnik ayrımcılık gibi kavramların kapılardan içeri alınmadığı okullar modern eğitimden nasibini almak isteyenlerin tercih edebileceği yerler. Türkiye Malezya olur mu bilmem ama Malezya Türkiye olmaz bu ortada. Türkiye olabilmesi için dünyaya döndüğü yüzünü kendi içine, ayak oyunlarına, geleceği ve geçmişi inkar etmeye çevirmesi gerekir. Dünyayla yarışan bir Malezya dönüp Türkiye olmaz..